admin – Linda Lirix http://www.lindalirix.com Hayat, 3 Renk Tadında Tue, 20 Jul 2021 15:03:56 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.6.29 Bir Varmış Bir Yokmuş http://www.lindalirix.com/bir-varmis-bir-yokmus.html http://www.lindalirix.com/bir-varmis-bir-yokmus.html#comments Wed, 30 Nov 2016 15:11:26 +0000 http://www.lindalirix.com/?p=181 Bir varmış, bir yokmuş. Bir köyde zengin bir muhtar yaşarmış. Köyün neredeyse çoğu onun toprağıymış. Kısa, şişman, kara, güleç yüzlü bir adammış(!). Oğlu, eli ekmek tutmaz, babasının parasını yiyen cahil bir çocukmuş. Askerliğini yapıp geldiğinde babası ona güzel, beyaz, BMW cinsi bir at almış. Ve bir gün bu cahil oğlan köyün kenarından atını dörtnala sürerken […]

Bir Varmış Bir Yokmuş yazısı ilk önce Linda Lirix üzerinde ortaya çıktı.

]]>
yapici

Bir varmış, bir yokmuş. Bir köyde zengin bir muhtar yaşarmış. Köyün neredeyse çoğu onun toprağıymış. Kısa, şişman, kara, güleç yüzlü bir adammış(!). Oğlu, eli ekmek tutmaz, babasının parasını yiyen cahil bir çocukmuş. Askerliğini yapıp geldiğinde babası ona güzel, beyaz, BMW cinsi bir at almış.

Ve bir gün bu cahil oğlan köyün kenarından atını dörtnala sürerken yaşlı bir asker emeklisine çarpar. Hızının şiddeti, vadenin de dolması ile oracıkta can verir amca.  Zengin muhtarın paçaları tutuşur, yüzü o günden sonra hiç gülmez olur. Olay sonunda Kadı’nın elinden öper. İnsanoğlu ya, çiğ süt emmiş. Kadı olayı ölçer-tartar ve beyaz atın hızını göz ardı edip, kusuru ölmüş adamda bulur. Bir zaman sonra eşini yitiren teyzenin kapısını çalar muhtar ve şöyle der; ‘’Hanım hanım! Öde oğlumun atının 50 bin liralık tedavi masraflarını.’’ Zavallı kadın, eşini, evinin direğini, can yoldaşını kaybettiğinin acısını yaşayamazken birde nasıl, nereden ödeyeceğini bilemediği bu hesap çıkar ortaya. Tasını-tarağını toplar ve büyük şehirlere gider deva bulmaya. Derdini anlatır basına, dile gelir sessiz çığlıkları. O adalet ararken, muhtar köy hanelerini gezer her gün. Haklılık sebeplerini anlatır, dili döndüğünce, beyni bastığınca. Yetemediği yerlerde hakaret girer devreye, küfür girer. Eşini bir hiç uğruna kaybeden kadını , sus payına tepkisiz kaldığı için yerden yere vurur muhtar.

Ey insanoğlu! Bilmez misin ki birde ebedi hayat var! Yaptığın eziyetin, hainliğin, tepkisizliğin hesabının tek tek sorulacağı bir mekan var. Peki ya zenginin variyetinden dolayı ona bid’at edenler. Gözlerimizin önünde yaşanan bu olayda tepkisiz kalmak benim canımı çok yakıyor. Düşünüyorum ne yapabilirim diye fakat elimden bir şey gelmiyor, gelemiyor. Gözlerimi kapatıyorum ve planlar yapıyorum, en detaylısından. Sonra gözlerimi bir açıyorum, Sherwood Ormanları’nda okumla cirit atıyorum muhtar ve yanlılarının peşlerinden ve yakalayıp onları ağaca asıyorum.  Fakir köylü çevremde toplanıp, dua etmeye başlıyor. ‘’Sen çok yaşa Robin Hood’’ diyorlar. Gözlerimi açtığımda, 12. yy’dan çoktan ayrılmış bir meczup gibi hissediyorum kendimi.

‘’İmtihan’’ diyorum. Böceğinden sineğine, tenyasından asalağına kadar.. Birileri birilerinin iyi ya da kötü imtihanı olacak. Yastığa başını koyduğunda vicdanının ‘’elhamdülillah’’ sesini duyabiliyorsan sıkıntı yok.  Allah ibret olanlardan değil, ibret alanlardan eylesin..

linda

Bir Varmış Bir Yokmuş yazısı ilk önce Linda Lirix üzerinde ortaya çıktı.

]]>
http://www.lindalirix.com/bir-varmis-bir-yokmus.html/feed 6
Hayde http://www.lindalirix.com/hayde.html http://www.lindalirix.com/hayde.html#respond Sun, 27 Nov 2016 21:48:06 +0000 http://www.lindalirix.com/?p=120 Hayatımın hiçbir döneminde o dillere destan aşklardan payıma bir şey düşmedi. Ne Romeo’nun Juliet’ i, ne de Mecnun’un Leyla’sı oldum. Piraye’sine; ”Ben senden önce ölmek isterim” diyen Nazımlar girmedi hayatıma. Hayatımın hiçbir sabahında burnumda kahvaltı kokusu ile uyanmadım. Ne kapıma bir gün olsun çiçek, ne de defterimin arasına derin duygularla yazılmış bir mektup bırakıldı.. Bir […]

Hayde yazısı ilk önce Linda Lirix üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Hayatımın hiçbir döneminde o dillere destan aşklardan payıma bir şey düşmedi. Ne Romeo’nun Juliet’ i, ne de Mecnun’un Leyla’sı oldum. Piraye’sine; ”Ben senden önce ölmek isterim” diyen Nazımlar girmedi hayatıma. Hayatımın hiçbir sabahında burnumda kahvaltı kokusu ile uyanmadım. Ne kapıma bir gün olsun çiçek, ne de defterimin arasına derin duygularla yazılmış bir mektup bırakıldı..

Bir insanın aşk için nelerden vazgeçebildiğini hep kitaplarda okudum. Dali, kalbindeki sevgiyi anlatırken şöyle diyordu; ”Hayatımda aldığım en büyük darbeydi. Ona tapardım. Ruhumun kaçınılmaz kusurlarını görünmez kılabilmesine hep güvendiğim bir varlığın kaybını kabullenemiyorum.” Gala’nın ölümüyle birlikte yaşamak için bir sebebim kalmadı artık diyordu Dali. O benim karım, ilham perimdi.. Bu satırları okurken gözlerime yaşlar, içime bir boşluk dolar. Yalnızlık desem değil, kıskançlık desem değil. Neden bu hayatta herkes bu duyguları tadacak kadar şanslı değil!

Bu dünyada birileri çok sevildi yada seviyor. Paris, Helen’de muhakkak birşeyler buldu. Truva’nın tarihini değiştiren bu aşk tesadüf olamaz. Titian’ın Urbino Venüsü’nü  çizerken aldığı ilham, somut bir güzellik olmak zorunda değil mi! Peki Napolyon’un Josephine’i, Dante’nin Beatric’si, Sartre’nin Simone de Beauvoir’i, Justinyanus’un Teodora’sı… Sezai Karakoç’un ” Bir bakışın ölmem için yetecek” dediği Mona Roza’sı sonra.. Barbie’nin bile gözü ondan başkasını görmediği Ken’i..

Bazen düşümde büyük aşklar kuruyorum ve sonra kendime başrol veriyorum. Ve sonra kendi kendime diyorum ki ”nasıl bilebilirim ki birilerinin hayatını değiştirmediğimi!” Belki birilerinin uykularını kaçırdı hayalim, belki adıma uzun mektuplar yazıldı fakat cesaret edilemedi. Belki de bir şiire, bir yazıya, bir resme ilham oldum bende. Belkide dünyayı ayaklarıma serecek olan adam yolumdan geçti de ben bakıp görmesini bilemedim.

Sonra diyorum ki kendi kendime; hayat herkese el sallamıyor. Bazen nanik, bazen el hareketlerinin en farklı versiyonu ile ”hayde” diyebiliyor. Belki de ”Hay de” diyor. Umutsuzluk, yelkeni kocaman, kendi küçücük bir kayık  belkide. Rüzgar, çetin estiğinde kayığı bile alıp götüren, olmadık bir delikte gözlerini açmana vesile olan bir vaka belkide.. Var olanlarla yetinmek değil mesele. Sahibi olduğun varlığın gerçek değerini kavrayabilmekten geçiyor!

linda

Hayde yazısı ilk önce Linda Lirix üzerinde ortaya çıktı.

]]>
http://www.lindalirix.com/hayde.html/feed 0